İçeriğe geç

Tezde girişe ne yazılır ?

Tezde Girişe Ne Yazılır? Felsefi Bir Bakış Açısı

Hayatımız boyunca birçok kez sorularla karşılaşırız: Gerçekten neyi biliyoruz? Ne kadarını doğru biliyoruz? Ve biz, bu bildiklerimizle ne yapmalıyız? Tıpkı felsefenin temel soruları gibi, tez yazarken de karşımıza çıkan en büyük sorulardan biri şudur: Giriş kısmında ne yazılır? Bu soruya verilecek yanıt, sadece akademik bir yazım tercihi değil, aynı zamanda bir varlık, bilgi ve değer anlayışıdır. Tez yazma süreci, epistemoloji (bilgi kuramı), etik ve ontoloji (varlık felsefesi) gibi felsefi temel meselelerle iç içe geçmiş bir yolculuktur. Peki, bir araştırma tezinin başlangıcına nasıl yaklaşmalıyız? Ve bu yaklaşım, insanın dünyayı nasıl anladığına dair bize neler öğretir?
Epistemolojik Perspektiften Giriş: Bilgi ve Gerçeklik Arayışı

Epistemoloji, bilgi ve bilmenin doğasıyla ilgilidir. Tez yazarken, yazdığınız konuya ilişkin ne kadar bilgiye sahip olduğunuzu, bu bilgilerin ne kadar güvenilir olduğunu ve hangi metodolojik araçlarla bu bilgileri elde ettiğinizi sorgulamak önemlidir. Bir tez yazmanın başlangıcı, aslında bilgiye olan bakış açınızın da bir yansımasıdır.

Giriş bölümünde, konuya dair temel bir çerçeve sunmak gerekir. Burada, sadece konuyu tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda nasıl bir bilgiye sahip olduğumuzu ve bu bilgiyi nasıl elde ettiğimizi de sorgularız. Felsefi anlamda, “bilgi nedir?” sorusu, bu noktada önemli bir sorudur. Bilginin doğası ve elde edilme biçimi, yazının ilerleyen bölümlerinde tartışılacak temel meselelerin de ipuçlarını verir.

Felsefi düşünürlerden René Descartes, epistemolojinin önemli bir figürüdür ve “Şüphe ediyorum, öyleyse varım” önermesiyle, şüpheyi bilginin temel taşı olarak görür. Descartes, kesin bilgiye ulaşmanın ancak her şeyi sorgulamakla mümkün olacağını savunur. Tezde de giriş kısmı, şüpheci bir bakış açısıyla yazılmalıdır; yani, var olan bilgilerin doğruluğunu tartışarak, elde edilen verilerin nasıl yorumlanması gerektiğine dair bir zemin hazırlanmalıdır.

Öte yandan, Michel Foucault’nun bilgi anlayışına da değinmek gerekir. Foucault, bilgi ve iktidar ilişkisini incelemiş ve bilginin sosyal yapılar tarafından nasıl şekillendirildiğini öne sürmüştür. Giriş bölümünde, yazılan araştırmanın hangi toplumsal bağlamda anlam kazandığını tartışmak, bir nevi Foucault’nun bakış açısını çağrıştırır. Tezde kullanılan bilgi, her zaman belirli bir bağlam içinde şekillenir ve bu bağlamın farkında olmak, daha sağlam bir epistemolojik temele dayanmanıza yardımcı olur.
Etik Perspektiften Giriş: Değerler ve Sorumluluk

Etik, doğru ve yanlış, iyi ve kötü gibi değer yargılarıyla ilgilenir. Tez yazarken, özellikle giriş kısmında, yazdığınız araştırmanın toplumsal, ahlaki ve bireysel değerler üzerindeki etkilerini sorgulamak önemlidir. Hangi değerler üzerine yazıyoruz? Bu yazının getireceği sonuçlar ne gibi etik sorumlulukları beraberinde getirir?

Immanuel Kant, etik konusunda önemli bir filozoftur ve “ödev ahlakı” anlayışıyla bilinir. Kant’a göre, doğru olan şey, ahlaki bir zorunlulukla yapılmalıdır, yani eylemlerimiz evrensel bir yasa olarak kabul edilebilecek şekilde olmalıdır. Tezde yazacağınız konu, bu tür evrensel ilkelerle ne kadar uyumludur? Ve bu ilkeler doğrultusunda, hangi etik sorumlulukları yerine getirmeliyiz?

Buna karşılık, John Stuart Mill’in faydacı etik anlayışı, belirli bir eylemin doğru olup olmadığını, o eylemin insanlara getirdiği mutlulukla ölçer. Mill, bireylerin eylemlerini ve kararlarını, toplumun genel mutluluğunu artırma amacıyla yönlendirmeleri gerektiğini savunur. Bu perspektiften bakıldığında, tez yazarken konu seçimimiz, elde ettiğimiz sonuçların toplum üzerinde nasıl bir etki yaratacağıyla ilgilidir. Giriş bölümünde, araştırmanın toplumsal sorumluluğunu tartışmak, etik bir açıdan da önemli bir adım olacaktır.
Ontolojik Perspektiften Giriş: Varoluş ve Gerçeklik

Ontoloji, varlık felsefesinin temelini oluşturur ve gerçekliğin doğasını sorgular. Tezde giriş kısmı yazılırken, araştırmanızın ontolojik temelleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Yazdığınız konu neyin gerçek olduğunu ve gerçekliğin ne şekilde şekillendiğini sorgular mı? Ya da araştırmanın temelinde, varlıkların doğasını anlamaya yönelik bir çaba mı vardır?

Martin Heidegger, ontolojinin önemli düşünürlerinden birisidir ve varlığın anlamını sorgulayan “Varlık ve Zaman” adlı eserinde, insanın “dünya ile ilişkisini” inceler. Heidegger’e göre, insanlar sadece var olmakla kalmaz, aynı zamanda dünyayla ilişki kurarak varlıklarını anlamlandırır. Tez yazarken, konu seçimimiz ve araştırmamız, dünyayı anlama çabamızın bir yansımasıdır. Giriş kısmında, bu “dünya ile ilişki”yi kurarak, konunun varlıkla nasıl bağ kurduğunu, hangi ontolojik sorulara yanıt aradığını sorgulamak gerekir.

Jean-Paul Sartre ise varlık anlayışını insanın özgürlüğüyle birleştirir. Ona göre, insanlar varlıklarını özgür iradeleriyle şekillendirir. Tezde, araştırmanın bu özgür irade ile olan ilişkisini tartışmak, ontolojik bir bakış açısıyla derinlemesine düşünmemizi sağlar.
Güncel Felsefi Tartışmalar ve Literatür

Tez yazarken, sadece geçmişin filozoflarının düşünceleriyle sınırlı kalmamak gerekir. Günümüzde de epistemoloji, etik ve ontoloji alanlarında önemli felsefi tartışmalar sürmektedir. Özellikle yapay zeka ve biyoteknoloji gibi konular, bilgi ve varlık anlayışımızı derinden etkileyen güncel tartışmalardır. Yapay zekanın ahlaki sorumlulukları ve etik sınırları, epistemolojik belirsizlikler ve gerçekliğin dijitalleşmesi, günümüzde giderek artan bir şekilde ele alınan meselelerdir. Bu tür güncel meseleler, tezin giriş kısmında yer verilecek perspektiflere derinlik katabilir.
Sonuç: Giriş Bölümünün Felsefi Derinliği

Tezde giriş kısmı yazmak, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir derin düşünme ve sorgulama anıdır. Epistemoloji, etik ve ontoloji gibi felsefi perspektifler, bu başlangıcın anlamını çok daha derinleştirir. Her araştırma, bilgiye ve gerçeğe dair varoluşsal bir soruyla başlar: Ne biliyoruz, neyi doğru biliyoruz, ve bu bilgiyi nasıl kullanmalıyız?

Felsefi sorularla donatılmış bir tez yazısı, yalnızca akademik bir araştırma değil, aynı zamanda insanın varlık ve bilgi arayışını yansıtan bir yolculuktur. Ve belki de en önemli soru şudur: Bir tez yazarken, gerçeğe ne kadar yaklaşıyoruz? Gerçekliği ne kadar doğru yansıtabiliyoruz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
elexbet yeni giriş adresibetexper.xyz