İçeriğe geç

Öz denetim nedir ilkokulda ?

Öz Denetim Nedir İlkolukta?

Bursa’da, bir sabah işe gitmeden önce, oğlumun okuluna uğramıştım. Kapıdan girdiğimde, ilkokul öğrencilerinin nasıl birbirlerine yardım ettiklerini, sıraya girmeyi nasıl öğrendiklerini ve sessizce öğretmenlerine odaklanmalarını izlemek gerçekten dikkatimi çekti. O an, öz denetim nedir ilkokulda? sorusu kafamda belirdi. Çünkü aslında çocuklar, çoğu zaman, kendi isteklerine karşı koymakta çok zorlanabiliyorlar. Peki, öz denetim nedir ve ilkokul seviyesinde nasıl bir rol oynar? Bu yazıda, sadece Türkiye’deki değil, küresel açıdan da bu kavramı inceleyeceğiz.

Öz Denetim: Temel Tanım

Öz denetim, kısaca kişinin, duygularını, davranışlarını ve dürtülerini kontrol edebilme yeteneğidir. Yani, anlık istek ve arzuların önüne geçip, uzun vadede daha doğru kararlar alabilme becerisidir. TDK’ye baktığımızda, öz denetim; “Bireyin, duygusal ya da düşünsel olarak kendini kontrol etme yeteneği” olarak tanımlanmış. Şimdi, bu tanımı biraz daha derinlemesine irdeleyelim ve özellikle ilkokul düzeyindeki çocuklarda bu kavramın nasıl şekillendiğini, hangi araçlarla öğretildiğini görelim.

İlkolukta Öz Denetim: Nasıl Bir Pratik?

İlkokulda öz denetim, aslında çok erken yaşlardan itibaren çocuğa kazandırılması gereken bir beceridir. Bu beceri, çocukların, bir durumda neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayarak, daha sağlıklı seçimler yapmalarını sağlar. Özellikle Türkiye’deki okullarda, öğretmenler ve aileler çocukları sabır, sıra bekleme, paylaşma gibi temel değerlerle öz denetimi öğretmeye çalışır. Mesela, Bursa’daki bazı okullarda, öğretmenler sınıfta, “Herkes sırayla konuşsun, ses çıkarmayalım” gibi yöntemlerle çocuklara öz denetimi öğretir.

Ancak, bazen bu beceri çocukların doğal gelişim süreçleriyle paralel gitmeyebiliyor. Özellikle sınıfta çok fazla ses çıkaran ve yerinde duramayan çocuklar için, öz denetim sağlamak, daha zorlu bir süreç olabilir. Bu noktada, öğretmenlerin sabırlı olmaları ve öz denetimi teşvik eden olumlu pekiştirmeler yapmaları çok önemlidir. Örneğin, bir çocuk sırayla konuştuğunda ya da ödevini zamanında tamamladığında ödüllendirilmesi, hem çocuk için bir motivasyon kaynağı olur hem de öz denetimi öğrenmesi adına önemli bir adımdır.

Küresel Açıdan Öz Denetim: Dünyada Durum Nedir?

Dünyada da öz denetim, çocuk gelişimi ve eğitimde oldukça önemli bir yer tutuyor. Özellikle Batı’daki eğitim sistemlerinde, çocukların öz denetimi küçük yaşlardan itibaren kazanmaları gerektiği vurgulanıyor. Amerika ve Kanada gibi ülkelerde, okullarda “sosyal-emotional learning” (sosyal-duygusal öğrenme) programları yaygın olarak uygulanıyor. Bu programlar, çocuklara sadece akademik değil, aynı zamanda duygusal beceriler kazandırmayı hedefliyor. Çocuklar burada, empati kurmayı, duygularını tanımayı ve kontrol etmeyi öğreniyorlar.

Bu tür programların ilkokul seviyesindeki çocuklar üzerinde çok olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiş. Örneğin, New York’taki bir okulda, çocuklara duygusal farkındalık kazandıran bir program uygulandı ve bu çocukların daha düşük stres seviyelerine sahip oldukları, daha az problem davranışı sergiledikleri ortaya çıktı. Bu da, öz denetimin gelişiminin, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal başarıyı da etkileyebileceğini gösteriyor.

Türkiye’de Öz Denetim Eğitimi: Kendi Deneyimlerim

Türkiye’deki okullarda ise, öz denetim genellikle okul yönetimlerinin ve öğretmenlerin inisiyatifine bağlı olarak şekilleniyor. Örneğin, Bursa’daki bazı okullarda, öğretmenler derste “kendi sırasını beklemek”, “başkalarını dinlerken ses çıkarmamak” gibi küçük oyunlarla çocuklara bu beceriyi kazandırıyorlar. Bunun dışında, okullarda yapılan grup çalışmaları da çocukların sosyal öz denetimlerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.

Tabii ki, ailenin de bu süreçte büyük bir rolü var. Özellikle küçük yaştaki çocuklar, evde anne ve babalarının örnek alacağı kişiler. Eğer aile, öz denetimi günlük yaşamda uygulayan bir model sergilerse, çocuklar da bu davranışları içselleştirmeye başlarlar. Mesela, bir çocuğun sabırla beklemeyi öğrenmesi, evde aile büyüklerinin zaman zaman sabırlı bir şekilde sırasını beklemesiyle daha kolay hale gelir.

Öz Denetim ve Kültürel Farklılıklar

Kültürel açıdan bakıldığında, Türkiye’de öz denetim konusu genellikle daha geleneksel bir şekilde ele alınır. Aileler, çocuklarını sabırlı, saygılı ve kurallara uyan bireyler olarak yetiştirmek ister. Bununla birlikte, Batı’da çocukların duygusal özgürlüklerini ifade etmeleri ve kendilerini keşfetmeleri daha fazla teşvik edilir. Bu iki yaklaşım arasında belirgin bir fark var. Türkiye’deki bazı aileler, çocukları üzerinde daha fazla kontrol kurmayı tercih ederken, Batı’da daha çok çocukların özgürce kendilerini ifade etmeleri ve seçimlerini yapmaları bekleniyor. Bu durum, öz denetimin nasıl şekillendiği konusunda büyük bir fark yaratıyor.

Sonuç Olarak

Öz denetim, ilkokulda çocukların hem duygusal hem de sosyal gelişimleri için kritik bir beceridir. Türkiye’de bu kavram genellikle sabır, sıra bekleme ve başkalarına saygı gösterme gibi uygulamalarla öğretilebilirken, dünya genelinde daha çok sosyal-duygusal öğrenme programlarıyla destekleniyor. Her iki yaklaşımda da amaç, çocukların içsel güdülerini kontrol edebilmelerini sağlamak ve uzun vadede sağlıklı bireyler yetiştirmektir.

Küresel ve yerel bağlamda öz denetim, aslında sadece okulda değil, yaşamın her alanında önemli bir beceri. Çocukların bu beceriyi erken yaşlardan itibaren kazanmaları, sadece okulda değil, hayatın her alanında başarılı olmalarına yardımcı olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
betexper.xyzbets10